NEWS & INSIGHTS
Up-to-date.

  • Home
  • News & Insights
  • Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek İdari Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik Yenilendi
Insights

Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek İdari Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik Yenilendi

Ocak 2025 – Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek İdari Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik (“Yeni Yönetmelik”) 27 Aralık 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni Yönetmelik yoluyla aynı konudaki 15 yıldır yürürlükte olan Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik (“Eski Yönetmelik”) yürürlükten kaldırıldı ve Türk rekabet hukuku para cezası rejimine kapsamlı değişiklikler getirildi. 

 Bu yazımızda, Yeni Yönetmelik’in getirdiği önemli yenilikleri sizler için özetlemeye çalıştık.

Yeni Yönetmelik ile Getirilen Değişiklikler

Temel Ceza Oranı 

Yeni Yönetmelik’teki en önemli değişikliklerden biri temel ceza oranının belirlendiği beşinci maddede yer almaktadır. Temel ceza oranı başlıklı beşinci maddede, Eski Yönetmelik’te bulunan kartel ve diğer ihlaller ayrımına yer verilmemiş ve kartel ve diğer ihlaller için öngörülen başlangıç temel para cezası oranı aralıkları kaldırılmıştır. Yeni Yönetmelik’te, tüm ihlal tiplerine uygulanabilir yeni bir temel ceza oranı aralığı da getirilmemiştir. Bu şekilde, temel para cezası oranını 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 Sayılı Kanun”) 16. maddesinde getirilen sınırlar içerisinde belirlemek için Rekabet Kurulu’na geniş takdir yetkisi tanınmıştır. Buna karşın, Yeni Yönetmelik’te oranın hesaplanmasında özellikle ihlalin niteliğinin açık ve/veya ağır olup olmadığının gözetileceği hususu eklenmiştir.

Bunun yanında, ceza oranının ihlalin süresine bağlı olarak artırımında dikkate alınacak zaman aralıklarında da değişime gidilmiştir. Bu kapsamda, Eski Yönetmelik’teki görece geniş süre aralıkları yerine daha kısa ve daha fazla zaman aralığı getirilmiştir. Yeni Yönetmelik’te başlangıç ceza oranı ihlalin süresine göre aşağıdaki şekilde artmaktadır:

  • Bir yıldan uzun, iki yıldan kısa süren ihlallerde beşte biri oranında,
  • İki yıldan uzun, üç yıldan kısa süren ihlallerde beşte ikisi oranında,
  • Üç yıldan uzun, dört yıldan kısa süren ihlallerde beşte üçü oranında,
  • Dört yıldan uzun, beş yıldan kısa süren ihlallerde beşte dördü oranında,
  • Beş yıldan uzun süren ihlallerde bir katı oranında,

 Bu değişiklikler sonrasında, dosyalarda ihlal süresinin hesaplanmasının daha da önem kazanması beklenebilecektir.

Ağırlaştırıcı Unsurlar

Yeni Yönetmelik’te ağırlaştırıcı unsurlarda da çeşitli değişiklikler yapılmıştır.  Eski Yönetmelik ile olan değişikliklere bakıldığında şu hususlar göze çarpmaktadır:

  • Eski Yönetmelik’te olduğu üzere tekerrürün bir ağırlaştırıcı unsur olduğu düzenlemesi korunmuş, bununla birlikte tekerrür kavramının uygulama alanı netleştirilmiş ve bu çerçevede tekerrürün 4054 Sayılı Kanun’un dört veya altıncı maddelerinin ihlal edilmesi durumunda uygulanacağı metne eklenmiştir.
  • Eski Yönetmelik’te bulunan “diğer teşebbüslerin ihlale zorlanması” unsuru yönetmelikten çıkarılmış, bunun yerine “ihlalde belirleyici etkinin bulunması” unsuru eklenmiştir. Tanımlara bakıldığında, belirleyici etkinin “İhlalin oluşmasında ve/veya sürdürülmesinde vazgeçilmez işlevi” olarak tanımlandığı görülmektedir.
  • Eski Yönetmelik’te soruşturma kararının tebliğinden sonra kartele devam edilmesi bir ağırlaştırıcı unsur iken, Yeni Yönetmelik’te karteller ile sınırlı olmaksızın soruşturma kararının tebliği akabinde ihlale devam edilmesi bir ağırlaştırıcı unsur olarak sayılmış ve bu şekilde unsurun kapsamı genişletilmiştir.
  • Yukarıdakilere ek olarak Uzlaşma Yönetmeliği’nin 12/3 maddesindeki gizlilik yükümlülüğünün ihlal edilmesi yeni bir ağırlaştırıcı unsur olarak eklenmiş, bununla birlikte taahhütlere uyulmaması ve incelemeye yardımcı olunmaması ağırlaştırıcı unsur olarak sayılmamıştır.

Yukarıdaki değişikliklere ek olarak ağırlaştırıcı unsurların temel para cezasını ne oranda etkileyeceğine ilişkin hükümlerde de değişiklik yapılmıştır. Nitekim, Eski Yönetmelik’te değişik unsurlar için değişik alt ve üst sınırlar bulunmaktayken, Yeni Yönetmelik’te herhangi bir alt sınır öngörülmemektedir. Bu çerçevede, Rekabet Kurulu, ağırlaştırıcı unsurlar sonucunda bir alt sınır olmaksızın cezayı bir katına kadar artırabilecektir. Tekerrür unsuru ve diğer ağırlaştırıcı unsurların bir arada bulunması durumunda artırım oranlarının toplanarak temel ceza oranına uygulanacağı da ayrıca Yeni Yönetmelik’te belirtilmektedir. Bu çerçevede, ağırlaştırıcı unsurların uygulanması açısından da Rekabet Kurulu’nun takdir yetkisinin arttığı söylenebilecektir.

Hafifletici Unsurlar

Yeni Yönetmelik’in hafifletici unsurlar başlığında ise aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.

  • Yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesinin ötesinde incelemeye yardımcı olunması unsuru somutlaştırılarak detaylandırılmıştır.
  • Kamu otoritelerinin ihlale teşviki, zarar görenlere gönüllü tazminat ödenmesi ve diğer ihlallere son verilmesi koşulları, hafifletici unsurlar arasından çıkarılmıştır.
  • Madde kapsamından çıkarılan bu unsurlar yerine ihlale katılımın sınırlı olması ve idari para cezasına esas alınan yıllık gayri safi gelirler içinde yurt dışı satış gelirlerinin bulunması hâlleri hafifletici unsur olarak eklenmiştir.

Yukarıdakiler arasında, “idari para cezasına esas alınan yıllık gayri safi gelirler içinde yurt dışı satış gelirlerinin bulunması” unsuru dikkat çekicidir. Nitekim, para cezası hesaplaması için yurt içi satış gelirlerinin dikkate alınması Rekabet Kurulu’nun yakın tarihli kararlarında görece standart bir uygulama haline gelmişti. Bu çerçevede, bu hafifletici unsurun uygulanmasının da aynı yönde mi olacağını yoksa dosyadan dosyaya bu unsurun farklı seviyede mi etki göstereceğini gelecekteki kararlarda göreceğiz.

 Son olarak, hafifletici unsurlara bağlı ceza indirim oranlarının alt ve üst sınırları kaldırılmış ve bu alanda da Rekabet Kurulu’nun takdir yetkisi artırılmıştır.

Ayrı İhlallerin Varlığının Değerlendirilmesi 

Yeni Yönetmelik’te temel ceza oranının Rekabet Kurulu tarafından “her bir ihlal” için ayrı ayrı belirleneceği düzenlenmiştir. Bununla birlikte, Eski Yönetmelik’te ayrı ihlallerin varlığı için gerekli sayılan ve Kurulun geçmiş kararlarında da birçok kez tartışılmış olan "piyasa, nitelik ve kronolojik süreç olarak birden fazla bağımsız davranış" ifadesi Yeni Yönetmelik’te metinden çıkarılmıştır. Bu durumda, ne şartlarda ihlallerin birbirinden bağımsız ve ayrı sayılabileceği konusunda yeni tartışmalara sebebiyet verebileceği değerlendirilmektedir.

Yürürlük Tarihi

Yeni Yönetmelik’in yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.

Sonuç

Yeni Yönetmelik ile rekabet hukuku para cezası rejimine kapsamlı değişiklikler getirilmiş ve ceza oranlarının belirlenmesi açısından Rekabet Kurulu’nun takdir yetkisi artırılmıştır.

Önemle belirtmek gerekir ki, Rekabet Kurumu, Yeni Yönetmelik’e ilişkin yaptığı duyuruda büyük teknoloji teşebbüslerinin pazar gücünün artması, bu durumun rekabet ihlallerini geniş bir ekonomik alana yayması ve bunun tüketici refahı üzerindeki olumsuz etkileri gibi bazı hususların özellikle altını çizmiştir. Bu kapsamda, ceza yönetmeliğinin yenilenmesi arkasındaki temel motivasyonlardan birinin bu tür ihlallere karşı yeterli caydırıcılık yaratmak olduğu söylenebilecektir. Bu çerçevede, Yeni Yönetmelik ile Kurul’a sağlanan takdir yetkisinin özellikle büyük teknoloji teşebbüslerinin konu olduğu hakim durumun kötüye kullanılması soruşturmalarında önem teşkil edeceği düşünülebilecektir.